KARS ARPAÇAY TAŞBAŞI ::>TEREKEME
  ARPAÇAY TAŞBAŞI KÖYÜ TARİHİ
 

--- KARS ---

9.442 Km.kare yüz ölçümüne sahip olan Kars’

Kars adı Kafkas dağlarının kuzeyinden gelerek bu bölgeye yerleşen Velentur boyunun Karsak oymağından gelmektedir.Türkiye’de ilk Türkçe şehir ismi Serhat şehrimiz Kars’a verilmiştir.

Yöre beslenmesinde hamurlu yiyeceklerin önemli yer tutmasına karşı etsiz yemek neredeyse pişmez.Katmer, Feselli, Mantı(hangel), Pişi, Gatık aşı, Gurut aşı, Kuymak, Mafiş yerel yemekler arasındadır.Sonbaharda Kazlar kesilip temizlenir, tütsülenir, kar altına gömülür.Güzün turşu kurulur, erişte kesilir.Haziran ayında yaylaya çıkılır, yağ, peynir yapılır, hayvanlar otlatılır, sonbaharda yayladan inilir.Gelenek, görenek, halk hikayeciliği, maniler, türküler ile ozanlık geleneği ve benzer şeylerde görülen değişik zenginlik Türkiye’nin hiçbir yerinde nerede ise görülmemektedir.Güzel şehrimiz kültür, tarih, kış sporları, yayla, termal ve doğa turizmi açısından çeşitli turizm olanakları da sunmaktadır.

ın ilçeleri Merkez, Akyaka, Arpaçay, Digor, Kağızman, Sarıkamış, Selim ve Susuzdur.

 

 

2001 yılında gidip gördüğüm şehrimiz de yaşam,şehir merkezine yakın yerlerde köylere nazaran daha kolaydır.Köylerde yaşam ne yazıkki zor.

Bizim köyde de zor......

Bizim köy şehrimizin, Arpaçay ilçesinin Taşbaşı köyüdür.

 TAŞBAŞI KÖYÜ

Mecit dedem ve Gülbeyaz nenem

Kemal dede ve Burhan dede yaklaşık olarak 1911yıllarında Taşbaş’ına yerleşir.Taşbaşı o zamanlar Çıldır’a bağlıdır.Tiflis’te kalan akrabalarına göre durumları daha iyidir.Fakat 1921 anlaşmasından sonra artık Kars’a neredeyse güneş doğmaz.Ermeniler karabulut gibi Kars’

Lalifer nenemin gözleri zamanla kör olur. Artık ateş hanemize de düşer.Hasretin, endişenin kavurduğu yüreklere baba acısı, kardeş acısı, eş acısı, amca acısı da düşmüştür.

Acılar yüreklere gömülür.Büyükler küçüklere kol kanat olur.Yıllar geçtikçe yaralar kapanmaya, aile toparlanmaya başlar.

Artık güzel günler yaşanmaya başlanmıştır.Savaşın erkek çocukları delikanlılık, küçük kızları gelinlik çağa gelmiştir.Evlerimizden davul- zurna sesleri gelmeye, hanelermiz yan yana inci gibi dizilmeye başlamıştır.Fakat gelin görünki bu kez üzerlerinde Rus yada Ermeni sıkıntısı yoktur ama, geçim sıkıntısı vardır.Kimi geçim sıkıntısı, kimi eğitim nedeni ile, dedelerimizden sonra amcalarımızın bir kısmı da yurtlarını terk etmek zorunda kalmışlardır.

ın üzerine çökmüştür.Ne can, ne mal, ne namus güvenliği kalmamıştır.Ermenler Çıldır ve civar köylerini basıp talan ederler.Şehrin ileri gelenlerini, zenginlerini öldürürler.İşte Kemal dedem böyle bir baskın sırasında Taşbaşı’nda, Mecit dedem 1 yaşındayken öldürülür.

 

 
  Bugün 14 ziyaretçi (20 klik) kişi burdaydı! page counter >  
 
.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol